Skip to content

İcra ve İflas Hukuku

İcra ve iflas hukuku, alacaklının borçludan borcunu tahsil etmesinin usulünü ve esasını düzenleyen hukuk dalıdır.

İcra ve İflas Hukuku Nedir?

İcra ve iflas hukuku, alacaklının borçludan borcunu tahsil etmesinin usulünü ve esasını düzenleyen hukuk dalıdır. İcra ve İflas hukukunun temel kanuni kaynağı 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’dur. İcra hukuku, hukuk sistemi için oldukça mühim bir alandır. Hangi hukuk dalından kaynaklanırsa kaynaklansın bir hakkın kazanılması halinde bu hakkın elde edilebilmesi için icra hukukuna başvurmak gerekmektedir. Ayrıca borçların tahsil edilebilmesi ülke ekonomisi için de önemlidir. Hem kurumların hem kişilerin alacaklarına kavuşabilmesi, haklarını elde edebilmeleri ekonomik istikrarın sağlanması ve hukuka güvenin korunması için birincil şartlardandır. Bilindiği üzere bir hak tahsil edilemediği sürece o hakka sahip olmanın da bir anlamı olmamaktadır.


İflas hukuku ise borçlunun tüm malvarlığının tasfiye edilerek alacaklıların alacağının karşılanmasıdır. İflas yoluna başvurulması için borçlunun iflasa tabi nitelikte olması gerekmektedir. Ayrıca iflas sonucu alacaklıların tahsilat yapabilmesi için takip açmış olmaları da gerekmez. İflas hukuku ile icra hukuku amaç bakımından aynı olsa da kendi aralarında birçok farklılık da barındırmaktadır.

İcra Takibi Türleri Nelerdir?

Borcun doğum kaynağına göre icra takibinin türleri de değişmektedir. Her icra takibi aynı usul ve esasa tabi değildir. Farklı takip türlerinde farklı kuralları, farklı süreler ve farklı usuller
bulunabilmektedir. Bu nedenle takip türüne hakim olmak ve buna uygun şekilde tahsilat yapmak gerekmektedir. İcra takibi türleri şunlardır;

 

  • Taşınır teslimi
  • Taşınmaz teslimi
  • Taşınmaz tahliyesi
  • Çocuk teslimi
  • Çocukla kişisel ilişki kurulması
  • İlamın yerine getirilmesi
  • İpoteğin paraya çevrilmesi
  • İlamsız takip
  • Taşınır rehininin paraya çevrilmesi
  • Kambiyo senetleri
  • İflas yolu
  • Adi kira
  • Hasılat kirası
  • Yazılı sözleşmeli taşınmazın tahliyesi

İlamlı İcra Takibi Nedir?

İlamlı icra takibi, bir mahkeme kararı ya da ilam niteliğinde başka bir belge ile doğan bir hakkın icra takibi yoluyla tahsil edilmesidir. Bu hak genelde para alacağı olmakla birlikte başka şekillerde de doğabilmektedir. İlamlı icra takibi bir mahkeme kararına dayandığı için daha kolay bir takip yoludur. Ancak yine de hem alacaklı hem de borçlu için yapılması gereken fazla sayıda işlem vardır. Alacaklının kurallarına uygun şekilde icra takibi başlatması, icra emrini borçluya tebliğ ettirmesi, şartlar oluştuğunda haciz yoluyla borcu tahsil etmesi gerekmektedir. Borçlunun ise borcu ödediyse bunu bildirerek takibin durdurulması, zamanaşımı mevcut ise bunu bildirmesi ve mahkeme kararına itiraz ettiyse icra dairesine bildirmesi gibi işlemleri vaktinde yapması gerekmektedir. Ayrıca borçlunun haciz kaldırma işlemlerini de takip etmesi mağduriyet yaşamaması açısından önemlidir. Belirtmek gerekir ki ilamlı icra takibinde borç mahkeme kararıyla tespit edildiğinden borca itiraz mümkün değildir.

İlamsız İcra Takibi Nedir?

İlamsız icra takibi, alacak veya hakkın mahkeme kararına dayanmadığı durumlarda alacak veya hakkı tahsil edebilmek amacıyla kamu gücü kullanmak için yapılan işlemin adıdır. İlamsız icra takibi açmak için borcun varlığının kanıtlanması da gerekmez. Hakkında ilamsız icra takibi başlatılan kişi 7 gün içerisinde itiraz etmesi lazımdır. Aksi takdirde takip kesinleşecek ve hakkında haciz işlemleri uygulanabilecektir. Borçlu 7 gün içerisinde yetkiye, borca, borcun fer’ilerine, imzaya itiraz edebilir. Borçlunun itiraz etmesi halinde takip hemen durur ve alacaklının haciz yapması mümkün olmaz. Ancak alacaklı durumun şartlarına göre itirazın iptali ya da itirazın kaldırılması davası açarak takibin devam etmesini sağlayabilir. İlamsız icra takipleri hem alacaklı hem borçlu açısından sürelerin çok önemli olduğu, gerekli işlemlerin yapılmaması halinde mağduriyet doğuracak bir iştir. Bu nedenle bir icra avukatı ile çalışılması doğru olacaktır.