Çalışma Alanlarımız
Sağlık hukuku, sağlık hizmetlerinden faydalanma hakkını, sağlık hizmetinin uygulayıcısı olan doktorlar, hastaneler ve diğer sağlık çalışanları ile hastalar arasındaki ilişkinin ne şekilde kurulacağını ve toplumsal sağlığın muhafazasını kapsayan hukuk alanıdır. Sağlık hukuku, birçok farklı hukuk dalı ile etkileşim halinde olan karma bir alandır.


Aile hukuku; medeni hukukun uygulamada çok sık kullanılan alt dallarından biridir. Aile kurumunun toplumun en önemli parçası olmasına binaen aile ilişkilerini hukuki düzlemde düzenleyebilmek adına aile hukuku geliştirilmiştir.
Tıp hukuku, tıbbi uygulamalar nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıklar hakkında düzenlenmiş olan mevzuatın bütününe verilen isimdir. Tıp hukuku, birden fazla hukuk alanı ve kanunun ilgili bölümlerinin bir araya gelerek oluşturduğu bir alandır. Tıp hukukundaki ana amaç hastanın korunmasıdır.


Teknolojinin kitleselleşmesi ve kişilere ait verilerin önemli bir ticari değer haline gelmesiyle birlikte bu alanda hukuki düzenlemeler yapılması ihtiyacı doğmuştur. Her geçen gün kişisel verilerin öneminin ve verilere ilişkin rekabetin arttığı bir ortamda kurallar olmaması durumunda kişilerin haklarının zedeleneceği anlaşılmıştır. İşte bu duruma binaen 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) yürürlüğe girmiştir.
Hayatın sürekli olarak gelişim ve değişim içerisinde olması sonucunda inşaların hayatına yeni kavramlar girmekte, sistemi yeni durumlara uyarlamak gerekmektedir. Her değişim beraberinde yeni hukuki durumları ve uyuşmazlıkları da beraberinde getirmektedir.


Bilişim hukuku; bilişim sektörünün gelişimi, bilişim sistemleri ve ağlarının yaygın şekilde kullanılmaya başlanması ve bilişime ilişkin hukuki uyuşmazlıkların oluşması sonucunda ortaya çıkan bir hukuk alanıdır.
Arabuluculuk, bir hukuki uyuşmazlığın taraflarının seçtiği bir arabulucu huzurunda dava dışı olarak çözümlenmesi için uzlaşma çalışmasının adıdır. Arabuluculuk yolu gün geçtikçe daha fazla tercih edilen alternatif bir yol haline gelmektedir. Bunun nedeni uyuşmazlıkların dava gibi uzun bir süreç gerektiren bir yoldan çok daha kısa bir sürede çözülebilmesidir.


Ceza hukuku, binlerce yıl boyunca insanlığın tecrübeleriyle şekillenen ve toplumsal düzenin sağlanması için kritik öneme sahip olan bir hukuk alanıdır. Hangi eylemlerin toplumsal
düzeni bozacağı ve haksızlık yaratacağı, hangi davranışın cezalandırılması gerektiğine ilişkin tartışmalar her zaman filozofların ve siyasetçilerin önem verdiği konular olmuştur.
Gayrimenkul hukuku, barınma hakkı ve mülkiyet hakkı gibi en temel anayasal haklarla doğrudan bağlantılı olan bir dalıdır. Başta ev ve arsa olmak üzere gayrimenkul kapsamında değerlendirilebilecek tüm mal varlıklarına ilişkin hukuki düzenlemeler gayrimenkul hukukunun alanındadır.


İdare hukuku, idarenin iç işleyişini ve devletin vatandaşlar ve özel kurumlarla olan ilişkisini düzenleyen hukuk dalıdır. Kamu kurum ve kuruluşlarının nitelikleri özel kurum ve kuruluşlardan farklı
olduğundan kuracakları ilişkiler ve tarafı oldukları uyuşmazlıklar da farklı nitelikte olmaktadır.
Miras hukuku, kişinin ölümünden sonra mal varlığı ve borçlarının kimlere, nasıl ve ne oranda paylaştırılacağı ile ölümünden önce ölüme bağlı tasarruflarını düzenleyen hukuk dalıdır. Miras hukuku, hem dünyada hem de ülkemizde çok önemlidir. Neredeyse herkes hayatının bir bölümünde miras hukukundan kaynaklı bir durum ile karşı karşıya kalabilmektedir. Mirasçıların belirlenmesi, mal paylaşımının yapılması, mirasın reddedilmesi, miras davaları uygulamada sık sık karşılaşılan miras hukuku kavramlarıdır.


Blockchain teknolojisi, adı üzerinde blok halindeki zincirlenmiş verilerin yer adlığı bir sistemdir. Eski veritabanı sistemlerinden farklı olarak veriler bir merkezde toplanmaz, tam aksin zincire dahil olan tüm bloklara dağıtılır. Bir nevi herkesin birbirinin verilerine sahip olduğu ama bir merkezi olmayan bir sistemdir.
İcra ve iflas hukuku, alacaklının borçludan borcunu tahsil etmesinin usulünü ve esasını düzenleyen hukuk dalıdır. İcra ve İflas hukukunun temel kanuni kaynağı 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’dur. İcra hukuku, hukuk sistemi için oldukça mühim bir alandır. Hangi hukuk dalından kaynaklanırsa kaynaklansın bir hakkın kazanılması halinde bu hakkın elde edilebilmesi için icra hukukuna başvurmak gerekmektedir.


İş hukuku; en temelde işçi ile işveren ilişkisini düzenleyerek tarafların hak ve yükümlülüklerini belirleyen hukuk alanıdır. İş hukuku işçilerin, çalışanların haklarını konu edindiğinden toplumun çok büyük bir kısmını da doğrudan ilgilendirmektedir. İş hukuku bilmek neredeyse herkes için önemli bir ihtiyaçtır.
Rekabet hukuku, teşebbüsler arasında rekabetin korunmasını sağlamak amacıyla yapılan kanuni düzenlemelerden oluşan hukuk dalıdır. Serbest piyasanın korunması, ekonomik istikrarın sağlanması ve vatandaşların ekonomiye olan güveninin devamlılığı için rekabetin korunması büyük önem taşımaktadır. Serbest piyasanın varlığı, teşebbüsler arasındaki yarış ve rekabete doğrudan bağlıdır. Rekabet hukukuna ilişkin temel kanuni düzenlemeler, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında
Kanun ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda yer almaktadır.


Borçlar hukuku, en genel tanımıyla isminden de anlaşılacağı üzere borçları ve alacakları düzenleyen hukuk dalıdır. Borç ise tarafların birbirlerine karşı yerine getirmekle yükümlü olduğu edimlerdir. Borç, uygulamada çoğunlukla sözlü ya da yazılı bir sözleşmeden kaynaklanmakla birlikte sözleşme dışı bir ilişkiden de kaynaklanabilir.
Spor hukuku, son yıllarda hukukçuların ve spor ile ilgilenenlerin dikkatini çekmeye başlayan, henüz yeni sayılabilecek, kendine has bir hukuk dalıdır. Sporun endüstrileşmesi, bir faaliyetten öte sektör haline gelmesi ama buna rağmen diğer sektörlere göre çok farklı özellikleri olması nedeniyle spor hukukunun ayrıca düzenlenmesi gerekmiştir.


Şirketler hukuku, ticaret hukukunun alt dallarından biridir ancak iş hukuku, ceza hukuku, kişisel veri hukuku, tüketici hukuku, fikri ve sınai mülkiyet hukuku gibi birçok başka hukuk alanıyla da yakın ilişki içerisindedir. Şirketler hukukunun diğer hukuk alanlarına göre kendine has özellikleri bulunmaktadır. Şirketlerin kuruluşlarından faaliyetlerine son vermesine kadar olan tüm aşamalar şirketler hukukunun alanına girmektedir.
Ticaret hukuku; tacirlere, ticari işletmelere ve ticari işlere ilişkin düzenlemelerin yapıldığı hukuk dalıdır. Piyasanın ve ekonominin devamlılığı adına ticari hayatın işlemesi, rekabetin korunması ve ticari güvenin sağlanması oldukça önemlidir. Ticaret hukuku bir hukuk dalı olmasının yanında tüm ekonominin bel kemiği olan ticareti kurallı bir hale getirerek istikrar sağlamaktadır.


Tüketici hukuku; tüketicinin sağlığını, maddi çıkarlarını ve güvenliğini korumayı, zarar görmesini engellemeyi, zarar görmesi durumunda zararının giderilmesini, hakları konusunda bilinçlendirmeyi amaçlayan bir hukuk dalıdır. Tüketici hukuku, tarafların eşit olmadığı bir hukuki ilişkiyi konu aldığından tüketici lehine işler. Tüketici; satıcı, üretici veya tedarikçi karşısında dezavantajlı konumda olduğundan kamu gücü tarafından korunması gereken bir öznedir.
Dünyanın globalleşmesi ve uluslararası etkileşimin artmasından en büyük payı alan alanlardan biri de ticarettir. Ticaret, tarih boyunca sürekli gelişmiş ve günümüz itibarıyla uluslararası ticaret trafiği çok yoğun bir hal almıştır. Doğal olarak ticari faaliyetler esnasında taraflar arasında birçok hukuki uyuşmazlık da çıkmaktadır.
