Maddi ve Manevi Tazminat Davaları

Maddi ve manevi tazminat konuları, farklı hukuk disiplinlerini ilgilendirmesi ve hayatın her alanında karşılaşılması nedeniyle önem arz etmektedir. Ceza hukukundan idare hukukuna, aile hukukundan borçlar hukukuna kadar birçok hukuk disiplininde öngörülen maddi ve manevi tazminat davaları, bireylerin uğradığı zararları gidermeyi amaçlamaktadır.

Hukuka aykırı fiiler ya da işlemler sebebiyle kişilerin malvarlığında ortaya çıkan zararların giderilmesi maksadıyla öngörülen tazmin yolu maddi tazminat davası olarak isimlendirilir.

Hukuk düzeni, hukuka aykırı fiiller yahut işlemler sebebiyle kişilerin yaşadığı üzüntü, keder ve yıpranmanın neden olduğu manevi zararları görmezden gelmemiştir. Bu türden zararların giderilmesi amacıyla öngörülen tazmin yolu ise manevi tazminat davası olarak isimlendirilmektedir.

Hangi Durumlarda Tazminat Davası Açılabilir?

Tazminat davaları, yukarıda açıklandığı üzere genellikle haksız fiil ya da sözleşmeye aykırılık gibi nedenlere bağlı olarak açılmaktadır. Bununla birlikte farklı hukuki gerekçelere dayalı olarak da tazminat davası açılabilir.

Uygulamada en sık görülen tazminat davası nedenleri / türleri şunlardır:

  • İş kazası,
  • Trafik kazası,
  • Sözleşme ihlali,
  • Suç işlenmesi (kasten yaralama / kasten öldürme),
  • Hatalı doktor uygulamaları (tıbbi malpraktis davaları),
  • Boşanma davası,
  • Telif haklarının ihlali,
  • Yazılı veya görsel basın yoluyla yahut sosyal medya üzerinden kişilik haklarına saldırı.

Tazminat Davalarında Dava Açma Süresi ve Zamanaşımı

İlgililerin maddi veya manevi tazminat talebiyle açacakları bir davada süre, tazminat nedenine bağlı olarak değişmektedir. Şöyle ki;

  • Tazminat davasına konu edilen fiil aynı zamanda konusu suç teşkil eden bir fiil (trafik kazasına bağlı ölüm, doktor hatası) olabilir. Bu durumda, o suç için ceza kanunlarında öngörülen zamanaşımı süresi, maddi ve manevi tazminat davası açma süresi olarak kabul edilecektir.
  • Tazminat davasına konu edilen eylemlerin büyük çoğunluğu genellikle haksız fiil (suç işlenmesi, iş kazası, trafik kazası) sayılan eylemlerdir ve kapsamı oldukça geniştir. Haksız fiiller için öngörülen dava zamanaşımı süresi ise fiil ve failin öğrenilmesinden itibaren 2 yıl ve her halükarda olay tarihinden itibaren 10 yıldır.
  • Tazminatın konusu, hem haksız fiil hem de konusu suç teşkil eden bir eylem ise zamanaşımı süresinin tespitinde ceza kanunlarındaki normlar dikkate alınır. Buna göre; tazminat konusu fiil için ceza kanunlarında öngörülen zamanaşımı süresi, Borçlar Kanunu’nda öngörülen sürelerden daha fazla ise, ceza hukukundaki zamanaşımı süresi uygulanacaktır.
  • Boşanma davalarına bağlı maddi veya manevi talepli tazminat davalarının, en geç boşanmanın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içerisinde açılması gereklidir.
  • Sözleşmenin ihlali dolayısıyla açılacak tazminat davalarında zamanaşımı süresi 10 yıldır.

Tazminat Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Maddi veya manevi talepli tazminat davaları, genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yerinde bulunan Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılabilir. Davalı, tüzel kişiliğe sahip ise tüzel kişiliğin merkezinin bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açılabilir. Davalı sayısının birden fazla olduğu durumlarda, her bir davalının yerleşim yerinde tazminat davası açılabilecektir.

Sözleşmenin ihlali dolayısıyla açılacak tazminat davalarında genel yetki kuralına ilave olarak sözleşmenin ifa edileceği yerdeki Asliye Hukuk Mahkemelerinde de dava açılabilir. Ticari işlerden kaynaklanan tazminat davalarında ise Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir.

Tazminat Davalarında İstenebilecek Zararlar

Maddi tazminat davaları, ölüm ve bedensel zararların (yaralanma) tazmini için açılabilmektedir. İlgili kişi,

  • Geçici veya sürekli işgöremezlik sebebiyle uğradığı kayıpları,
  • Geçici veya kalıcı sakatlıklar sebebiyle uğradığı çalışma gücü ve kazanç kayıplarını,
  • Tedavi giderleri ile tedavi sürecindeki diğer masrafları,
  • Ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklanan maddi kayıpları,

maddi tazminat kapsamında talep edebilir. Ölüm halinde talep edilebilecek maddi zararlar ise şunlardır:

  • Cenaze giderleri,
  • Ölüm hemen gerçekleşmemişse ölenin tedavi giderleri,
  • Ölenin desteğinden mahrum kalan yakınlarının uğradığı kayıplar.

Manevi tazminat davaları, kişilik hakları ve değerleri saldırıya uğrayan bireyler tarafından açılabilir. Yargıtay kararlarına göre; kişinin yaşamı, beden ve ruh sağlığı ile vücut ve ruh bütünlüğü, manevi tazminata konu edilebilecek kişilik haklarındandır.

Tazminat Hukuku Avukatı

Maddi ve manevi tazminat davalarında avukat desteği almak, hak ve menfaat kayıplarının önüne geçeceği gibi ilgiliye birçok yönden avantaj sağlar. Şöyle ki; herhangi bir haksız fiil veya konusu suç teşkil eden eyleme maruz kalan kişi, bundan ötürü tazminat isteyebileceğinin farkında olmayabilir. Yine iş kazası ve trafik kazası gibi günlük hayatta sıklıkla karşılaşılan olaylarda, kazazedeler, tazminat talep etme hakkına sahip olduklarını bilmemektedir. Kazazedeler, tazminat haklarından haberdar olsa bile hangi zararları için talepte bulunabileceklerini ve dava açma süresini bilemeyebilirler. Hukuki işleyişe ait bütün bu teknik detaylar, maddi ve manevi tazminat davası sürecinin yetkin bir tazminat hukuku avukatı tarafından yürütülmesini gerekli kılmaktadır.

İhbar Tazminatı Ve Kıdem Tazminatı

İhbar Tazminatı Nedir?

İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesine tabi olan işçi veya işverenin yazılı bildirim sürelerine uymadan iş sözleşmesini feshetmesi üzerine ödenmesi gereken tazminat anlamına gelmektedir. Bu durum İş Kanunu m. 17’de hüküm altına alınmıştır. Uygulamada bildirim süreleri hem işçi hem de işveren için olumlu bir sonuç doğurmaktadır. İhbar süreleri sonucunda iş sözleşmesi feshedilen işçi bakımından yeni iş arama süresi, iş sözleşmesini fesheden işçisi bulunan işveren bakımından ise yeni işçi bulma süresi iş işleyişi bozulmadan sağlanabilmektedir. İhbar süresi boyunca iş sözleşmesine uyulmaya devam edilmesi gerekmektedir. Belirsiz süreli iş sözleşmelerine tanınan bu fesih ihbar hakkı işçi ve işverene sözleşme ile ömür boyu bağlı kalmama hakkı tanıdığından kişilik haklarına ilişkin oldukça önemli bir sonuç doğurmaktadır.

İhbar Tazminatı Hakkı Doğuran Yazılı Bildirim Süreleri Nedir?

İşçinin işi;

  • 6 aydan az sürmüş ise 2 hafta
  • 6 ay ile 1.5 yıl arasında sürmüş ise 4 hafta
  • 5 yıl ile 3 yıl arasında sürmüş ise 6 hafta
  • 3 yıldan fazla sürmüş ise 8 hafta bildirim süresi bulunmaktadır.

İşçi veya İşverenin İhbar Tazminatı Ödeme Yükümlülüğü Bulunmayan Haller

İş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilmesi halinde iş sözleşmesi tarafı olan kişilerin birbirine ihbar tazminatı ödeme yükümlülükleri ortadan kalkmaktadır. Bu durumda işçi veya işveren iş sözleşmesi süresi bitmeden veya bildirim süresini beklemeden iş sözleşmesini feshedebilmektedir. Bu durum 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesinde düzenlenmektedir. Haklı fesih nedenleri;

  • Sağlık sebepleri
  • Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri
  • Zorlayıcı sebepler
  • İşçinin gözaltına alınması ve tutuklanması halinde devamsızlığın kanunda gösterilen süreleri aşması şeklindedir.

İş sözleşmesini haklı neden olmaksızın fesheden işverenin bildirim süresine uymaksızın bildirim süresine ait ücreti peşin ödeyerek iş sözleşmesini derhal feshetme hakkı da bulunmaktadır. Durum, İş Kanunu m. 17/5’te düzenlenmiştir ve bu hak yalnızca işverene tanınmıştır.

İhbar Tazminatı Dava Süreci ve İş Avukatı Rolü

İhbar tazminatı hakkı için dava zamanaşımı süresi iş sözleşmesinin fesih tarihinden itibaren 5 yıl olarak belirlenmiştir. İhbar tazminatı; işçi ve işverene bildirim sürelerine, fesih sebeplerine, iş sözleşmesi türüne göre belirlenen oldukça teferruatlı bir tazminat türüdür. Bu nedenle ihbar tazminatı konulu iş davalarında hak kaybına uğramamak ve menfaatleri tam anlamıyla korumak adına iyi bir iş avukatı ile çalışmak son derece önem arz etmektedir.

Kıdem Tazminatı Nedir?

Kıdem tazminatı, iş sözleşmesi 1475 sayılı İş Kanunu m. 14’te yer alan sona erme hallerinden biriyle iş sözleşmesi sona eren işçinin yine aynı kanunda yer alan asgari süresinin üzerinde çalışmış olması durumunda hak kazandığı tazminata verilen addır. İş sözleşmesinin devam etmesi gereken asgari süre de 1 yıl olarak belirlenmektedir.

Kıdem Tazminatı Koşulları Nelerdir?

  • İşçi ve işveren arasındaki hizmet sözleşmesi İş Kanununa tabi olmalıdır.

İş Kanununa göre işçi sayılmak ve kıdem tazminatına hak kazanabilmek için İş Kanununa tabi bir çalışan olmak gerekmektedir.

  • En az bir yıl çalışmış olmak gerekmektedir.

En az 1 yıl çalışma şartı aynı işyerinde veya aynı işverene bağlı olarak farklı işyerlerinde çalışmak anlamına gelmektedir.

  • İş sözleşmesi fesih nedeni 1475 sayılı İş Kanununda sayılan hallerden birini içermelidir.

Kanunda sayılan fesih nedenlerinin birinin gerçekleşmesi halinde iş sözleşmesinin belirli süreli veya belirsiz süreli olmasına bakılmaksızın işçi diğer şartları da sağlaması halinde kıdem tazminatına hak kazanmaktadır.

Kıdem Tazminatı Dava Süreci ve İş Avukatı Rolü

Kıdem tazminatı zamanaşımı süresi iş sözleşmesinin fesih tarihinden itibaren 5 yıl olarak belirlenmiştir. Birçok şartı ve hak kazanma koşulu bulunan kıdem tazminatına ilişkin açılan iş davalarından menfaat zedelenmesine uğramamak adına iyi bir iş avukatı ile çalışmak gerekmektedir.